Yazar Fatih Güçlü İle Söyleşiler…
Soru 1 : Fatih Bey öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Merhabalar Ben Fatih Güçlü. Adıyaman ,Sincik ilçesinin ücra bir beldesi olan İnlice de doğdum. Lise yıllarından sonra girdiğim sınavlarla Orduya katılmış belli bir süre Türk Silahlı Kuvvetlerinde çeşitli branşlarda büyük operasyonlarda ter döktüm kötüye giden sağlık sorunlarımdan dolayı daha fazla devam edemeyeceğimi anlamış ve ordudan ayrılma talebinde bulundum. Daha sonra bir süre Sualtı Dalgıç eğitimlerini almış ve sonrasında ise uzun bir süreçte roman yazarlığına ağırlık vermeye başladım. Neredeyse son 15 yılım sürekli dağlarda ve yaban hayatı ile iç içe geçiyor diyebilirim. İz geçmez kervan geçmez dağlara çıkıp uzun günler boyunca derin düşüncelere dalıp ,çıkıp yazmaya başlıyorum. Sanki beni ben eden şey gerçekte var eden şey sadece yazının ve derin düşüncelerin kendisi olduğunu düşünüyorum. Ancak bu şekilde hayatı daha eksiksiz hissedebiliyorum diyebilirim.
Soru 2 : Peki teşekkür ediyorum, yazmış olduğunuz kitaplarınızın içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Görülmeyenin Ötesinde ve Savaşın Ortasında Özgürlüğü Arıyorum kitaplarım Askeri kategoride bir birinin devamı olan iki eserdir . Bu iki kitapta Fırat karakterinde bir askerin psikolojik, ailevi , aşk ve aynı zamanda mesleki hayatı içinde araflarda kaldığı psikolojik dünyasını ve gerçekte içinde bulunduğu zorlu savaş günlerini , aynı zamanda içsel arayışlarını kaleme aldığım hem dram ,hem heyecan dolu anları canlandırdığım eserdir. Peşinde kitabım , Çocuklukta iki arkadaş doğu bölgesinde kan davasından dolayı doğup büyüdükleri memleketlerini terk etmek zorunda kalıp Avrupa ve Amerika’ya açılıyorlar. Burada farklı isimler ve kimliklerle yaşamaya başlıyorlar. Uzun bir süre kırklı yaşlarını geride bıraktıktan sonra geri dönüp İzmir’e yerleşiyorlar. Yalnız çocukluklarına olan özlem ve sahte kimliklerin altında ezilmiş olmuşlar ki sürekli Memlekete dönmek istiyorlar. Bu süreçte Cahit karakteri İzmir’de Berfin adlı bir kadına aşık oluyor. Ve memleketlerine döndüklerinde ağalık sisteminde yönetilen köyünde kan davası çözülmesi için husumetli olan taraftan evlendirilmek zorunda kalıyorlar. Ve Cahit’in Berfin’e olan sevdası bu süreçte daha da körükleniyor. Sonunu okuyucular öğrensin isterim. Kendimi bulamadım adlı dördüncü Romanım ise 16 yaşında Ayşe karakterinin 28 li yaşlarına kadarki psikolojik içsel dünyasının derinliğini aynı zamanda hayatında ki bir günü bir gününe uymayan heyecan ve gerilim , aynı zamanda dram zamanlarını kaleme aldığım bir eserdir. Kendisi Güney doğuda bir köyde yaşarken beklenmedik bir günde zorla tecavüze uğruyor ve köyde taşlanıp ,dışlanıp öldürülme korkusu ile kaçıyor bir süreden sonra Devlet yurduna sığınıyor . Uzun yıllar burada kaldıktan sonra belli bir düzeyde eğitimli olmuş olup görevler icra etmeye başlıyor ve en son Londra da yağmurlu bir günde hayatını kaleme alma kararında bulunduğunu dile getiriyor.
Gerisini değerli okurların yorumlarına bırakıyorum.
Soru 3 : Peki teşekkürler. Kitabınızla ilgili olumlu dönüşler var, Bu başarınızın sırrı nedir, yaşadığınız bu duyguyu tarif eder misiniz?
Başarının sırrı tamamen farkındalık ,empati yeteneğim , sürekli düşünüyor olmam ve bir şeylere karar verdiğimde istikrarlı ve çelik iradeli oluşumdan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu duygunun tarifini kelimelerle nasıl tarif ederim eksiksiz bir şekilde bilemem ama insanların ve insanlığın bir parçası olmak gönüllerden geçebilirken onların en derin duygularına değinebilmek bir nebzede olsa kendilerinden bir şeyler bulabilmesi beni çok ama çok tarafı imkansız mutluluk ve huzura erdiriyor. Gönüllerde bulunabilmek beni özgürleştiriyor.
Soru 4 : Peki yazma sürecinden biraz bahseder misiniz, yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham veren şeyler nelerdir?
Yazarken her kitabı bitirmeye yakın en az 20 kilo zayıfladığımı biliyorum. Zaman geliyor bir hafta uykusuz ve yemek yemediğim günlerce ıssız dağlarda kaldığımı biliyorum. Hissederek her karakterin içine ve her zerresine bürünerek kaleme aktarmaya çalışıyorum. Son kitabımı İki yılda bitirdim mesela bir yıl boyunca etkisinden çıkamadım. yazmadan öncede Ayşe karakterini hissedebilmek için bir yıl boyunca da etkisine girmeye çalışıp yazmaya karar verdim. ortalama dört yıllık bir zaman süreci diyebilirim. Her kitabı bitirdiğimde o kadar yorgun ve ağır bir duygu etkisinin altında bitkin kalıyorum ki bu son artik yazmayacağım diyorum her defasında.
Soru 5 : Anlıyorum. Peki aileniz ve yakın çevrenizden aldığınız dönüşleri paylaşmak ister misiniz?
Ailem ve Yakın çevremden her zaman olumlu ve bana moral veren daha çok güç ve pozitif enerji aktaran bireyler oldu. Onlara da emek ve desteklerinden dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Ama bu yolda insan tamamen tek ve yalnız başına ve daha çok hayatın perde arkası ve acıdan beslenerek bu yolları zorlu engelleri aşıp , bazı setleri yıkıp mesafe kat edebileceğine inanıyorum.
Soru 6 : Anlıyorum, peki yeni bir kitap projeniz var mı?
Yeni bir kitap projem konusunda bilgi vermek istemiyorum çünkü herhangi bir enerjiden etkilenmek istemiyorum. En olması gereken şeyin sakin ve sessiz kalmam gerektiğinin düşüncesindeyim.
Soru 7 : Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Son olarak sizi okuyan, takip eden okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
İlgi ve desteklerinden ötürü çok çok gönülden teşekkür ediyorum. Onlar var olduğu sürece varım. Onların gönülleri ancak beni yaşatabilir yada sonsuza dek unutturabilir. Herkesten ve herşeyden bir parçayı m. Onların gönüllerindeki ukteyim ,eksiğim , yarımım. Onlarla birlikteyim. Teşekkür ederim.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.