Yazar Mustafa Asım Kahyaoğlu İle Söyleşiler…
Soru 1 : Mustafa Bey öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Öncelikle şahsıma, şiirlerime ve kitaplarıma göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, Karadağ’dan göç edip Sivas’a yerleşmiş bir aile ile Sivaslı diğer bir ailenin en büyük torunları olarak ve öğretmen bir baba ile ev hanımı bir annenin üç erkek çocuğunun ilki olarak 20 Şubat 1968’de Sivas’ta dünyaya gelmişim. Babamın tayini sebebiyle 1977 yılından itibaren yaşamaya başladığım Ankara’da eğitim hayatıma devam ettim. Ankara Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra başladığım avukatlık mesleğini yaklaşık 30 yıldır sürdürmekteyim. Evliyim ve üç erkek evladım var. 2020 yılından itibaren yazmaya başladığım şiirlerimi “Gün Oldu” ve “Gün’den Öte Gül’den Ziyade” isimli iki kitapta toplayarak okurlarıma sunma fırsatı yakaladım. Yazmaya devam ettiğim şiirlerimi seslendiriyorum da aynı zamanda. Şiirlerimi @mustafaasimkahyaoglu isimli Instagram hesabımda, şiir seslendirmelerimi de @MUSTAFAASIMKAHYAOGLU isimli YouTube hesabımda paylaşmayı sürdürmekteyim.
Soru 2 : Peki teşekkür ediyorum, yazmış olduğunuz kitaplarınızın içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Kitaplarımın her ikisi de bahsettiğim gibi şiirlerimden oluşmaktadır. Şiirlerimin ana teması aşka ve felsefeye dairdir. Aşkın daha çok hüzünlü yanını konu almaktadır şiirlerim.
Soru 3 : Peki teşekkürler. Kitabınızla ilgili olumlu dönüşler var, Bu başarınızın sırrı nedir, yaşadığınız bu duyguyu tarif eder misiniz?
Şiirlerimi tamamen kendime özgü tarzda yazmaktayım. Etkilendiğim ya da tarzını örnek aldığım bir şair bulunmuyor. Şiirlerimin ve kitaplarımın tanıtımı ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşması için özellikle sosyal medya unsurlarını kullanmak ve imza günleri düzenlemek suretiyle yoğun çaba sarf etmekteyim. Sanıyorum bunlar başarıyı getiriyor.
Soru 4 : Peki yazma sürecinden biraz bahseder misiniz, yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham veren şeyler nelerdir?
Mesleğim icabı özellikle 2017 yılından itibaren çok yoğun bir şekilde seyahat etmeye başladım. Bu seyahatleri özellikle, uçakla değil kendi aracımla, yalnız başıma ve mümkün olduğu kadar geceleyin yapmayı tercih ettim. Bu anlarda kendimle baş başa kaldım, düşünme fırsatı yakaladım… İşte bu dönemde bu yalnızlıklarımda birkaç satırlık söz dizileri ilham olmaya başladı bana, benim baştan şiir diye nitelemediğim “ahenkli söz dizilerim” oluşmaya başladı. Yazmaya bu şekilde başladım diyebilirim. Gecenin bir vaktinde herhangi bir kara yolunda aracımı sağa çekmiş telefonuma, o an aklıma gelen birkaç satırı not ettiğim zamanlar çok oldu. Yani yazarlık yolculuğuma yolculuklarımda başladım diyebilirim. Yalnızlıklarım ve gece bana ilham olduğu diyebilirim.
Şiirlerimin çoğu aşkın hüzünlü yanına dair, bu sebeple geceden çok büyük ilham alıyorum, az sayıda umuda dair şiirlerim söz konusu olduğunda mavi, deniz ve martı hakikaten bana ilham olan kaynaklarım. Tabi bu arada İstanbul’u anmadan geçemeyeceğim. Ankara’da yaşayan birisi olarak İstanbul benim en önemli ilham kaynaklarımdan birisi. Hayatı çok iyi gözlemlediğimi düşünüyorum, insan ilişkileri, vefa, dostluk, üzerinde durduğum konulardan. Bir de tabulara, “el alem ne der putuna” takmış durumdayım. Yüreğimin doğru dediği şeyleri yapmaktan, yazmaktan yanayım, bu beni mutlu ediyor.
Soru 5 : Anlıyorum. Peki aileniz ve yakın çevrenizden aldığınız dönüşleri paylaşmak ister misiniz?
2020 yılı öncesinde olmayan, görülmeyen böyle bir yanımın farkına varan ailem ve yakın çevrem, tabii ki önce çok şaşırdılar. Fakat sonrasında kendilerinden ki başta sevgili eşim ve çocuklarım olmak üzere yoğun bir beğeni, destek ve teşvik gördüm. Bu şekilde bir yaklaşımları olmasaydı ailemin ve yakın çevremin, devam eder miydim yazmaya bilemiyorum.
Soru 6 : Anlıyorum, peki yeni bir kitap projeniz var mı?
Aşka dair şiirlerimin yer aldığı ilk iki kitabımdan sonra mutlaka bir kitabımı sadece sufiizm ve felsefe üzerine yazmak istiyorum. Proje diyebiliriz, temenni diyebiliriz, hayal diyebiliriz ama böyle bir düşüncem var. Ben bu yolculuğa çıkarken bir mottom vardı. “Bir aşık-ı abdalım ben, şair değil” diye, abdal olmaya, aşka aşık olmaya devam edeceğim. Bu anlamda hakikaten aşka çok önem veriyorum, aşkın her nevine… Böyle olduğu için de aşk benim en önemli ilham kaynaklarından birisidir diyebilirim. Şu an üçüncü kitabımın şiirleri kitabın eskizinde yer almaya başladı bile. Bakalım üçüncü kitabın adı ne olacak, ben de merak ediyorum…
Soru 7 : Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Son olarak sizi okuyan, takip eden okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Her iki kitabımda kitaplarımın isminin altında yer alan belki de motto diyebileceğimiz sözlerim var. Bunları yinelemek istiyorum son olarak. Gün oldu kitabımda “Bir aşık-ı abdalım ben, şair değil” demiştim. Aşktan, abdal olmaktan, aşık olmaktan, bu yola baş koymaktan vazgeçmemeli insan diye düşünüyorum. İkinci kitabım “Gün’den Öte Gül’den Ziyade”de alt başlık olarak, motto olarak yer alan sözümle bitirmek istiyorum. “Göğümüz Göğsümüz Birdir Bizim”..
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.